26 Ocak 2015 Pazartesi

#okuduklarım28: Kardeşimin Hikayesi/Zülfü Livaneli


Livaneli yine yanıltmadı beni. Hatta beklediğimin çok daha üstündeydi bu kitap. Harika bir kurgu, harika bir son...

Kardeşimin Hikayesi, isminden de anlaşılacağı gibi iki kardeşin hikayesini ele alıyor. Kurgusuyla bir o kadar şaşırtıcı, aynı zamanda etkiliyici de. Sonu asla tahmin edilemeyecek bir roman. Ben okuduktan ancak yarım saat sonra şaşınkınlığımı üzerimden atabilmiştim... Etkisi hala üzerimde diyebilirim...

Daha Livaneli ile tanışmadıysanız çok geç kalmadan tanışın derim. Kitaplarının çok farklı bir büyüsü var. Sizi hemen etkisi altına alıyor ve okumaya doyamıyorsunuz. Neden daha önce okumamışım demeyin sonra :)

Bu kitabı kesinlikle okuyun derim. Eminim sizde seveceksiniz... Livaneli'nin bundan sonra hangi kitabını okusam diye düşünüyorum ben. Bakalım hangi şanslı kitap olacak :)

Yazarın hayatı ve eserlerine de buradan ulaşabilirsiniz.

Sevgiler!

20 Ocak 2015 Salı

#okuduklarım27: Değirmen/Sabahattin Ali


Sabahattin Aliyi ilk ''Kürk Mantolu Madonna'' kitabı ile tanımıştım. Kürk Mantolu Madonna bir romandı. Değirmen ise Sabahattin Ali'nin kısa öykülerinden meydana gelmiş bir kitap. İçinde toplam 16 kısa öykü var.

Benim içlerinde en beğendiğim öykü, kitabın ismini de belirleyen Değirmen öyküsü. Bu öyküyü okuyupta etkilenmeyen olacağını sanmıyorum. Çok anlamlı ve güzel bir öykü...

Sabahattin Ali kitapta bir yerde okurlarına ''adaşım'' diye hitap ediyor. Nedense bu hitap benim çok bir hoşuma gitti :) Farklı geldi, öyle söyleyeyim.

Yazar önsözünde bazı hikayelerini çok genç yaşta yazdığını belirtmiş ve 'iyiden kötüyü ayırmak külfetini okuyucuya bıraktığım için özür dilerim.' demiş. Okurken bunu bilmek daha farklı düşündürtüyor tabii...

Ben genel olarak sevdim. Okunmaya değer olduğunu düşünüyorum. Sabahattin Ali severlerin eminim elinde birçok kitabı vardır. Bu kitapta kitaplıklarında bulunabilir.
Bundan sonra Sabahattin Ali'den okuyacak olduğum bir öykü kitabı daha var. Sırça Köşk... Onun içerisindeki öyküleri de çok merak ettim :)

Sevgiler!

18 Ocak 2015 Pazar

HerPazarBirYazar #25: Elif Şafak

Elif Şafak 25 Ekim 1971 günü, babasının o sırada doktora yapmakta olduğu Strazburg'da dünyaya geldi. Babası sosyal psikolog ve akademisyen Nuri Bilgin, annesi diplomat Şafak Atayman'dır. Doğumundan kısa bir süre sonra anne ve babası ayrıldı, annesi tarafından büyütüldü. Soyadı olarak annesinin adını kullandı.

Ortaokulu annesinin görev yaptığı Madrid'de, liseyi Ankara Atatürk Anadolu Lisesi'nde tamamladıktan sonra, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını aynı üniversitede Kadın Çalışmaları Bölümünde yaptı. 

"Bektaşi ve Mevlevi Düşüncesinde Döngüsel Evren ve Kadınsılık Anlayışı" üzerine master tezinin ardından; ODTÜ Siyaset Bilimi bölümünde doktorasını tamamladı. Doktora tezi, "Türk Modernleşmesinin Kadın Prototipleri ve Marjinaliteye Tahammül Sınırları" başlığını taşıyordu. Elif Şafak'ın İslamiyet, kadın ve mistisizm hakkındaki yüksek lisans tezi Sosyal Bilimler Derneği tarafından ödüllendirildi.

2005 yılında Eyüp Can Sağlık ile Berlin'de evlenmiş, Şehrazat Zelda ve Emir Zahir adında iki çocukları vardır.



- 2000 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Ödülü'nü kazanan Mahrem romanı ile geniş okur kesimi tarafından tanındı.

- Bunu iki yıl ara ile yayımlanan Bit Palas (2002) ve İngilizce olarak yazdığı Araf (2004) adlı kitapları izledi.

- Şafak, 2004 yılında beş yazarın (Murathan Mungan, Faruk Ulay, Elif Şafak, Celil Oker, Pınar Kür) ortak kaleme aldığı bir roman projesinde yer aldı, bu roman Beşpeşe adıyla yayımlandı.

- 2005'te Med Cezir adlı kitabında kadın, kimlik, kültürel bölünme, dil ve edebiyat hakkında yazılarını bir araya getirdi. 

- 2006'da yayımlanan "Baba ve Piç" adlı romanını İngilizce olarak kaleme aldı. Türk-Ermeni ilişkilerini inceleyen bu roman nedeniyle hakkında Türklüğe hakaret ettiği gerekçesi ile dava açıldıysa da, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı ve delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat etti. 

- Doğum sonrası yaşadığı depresyonu, İngilizce olarak kaleme aldığı Siyah Süt adlı otobiyografik romanda anlattı.

- 2009 yılının Mart ayında yayımlanan AŞK isimli roman, Türk edebiyat tarihinin en kısa sürede en çok satan edebi eseri ünvanına sahip olmuştur.


- 2011 yılında Doğan Kitaptan "İskender" isimli eseri piyasaya çıkmıştır. Kitabın kapak resminde, makyajla erkek haline gelen Elif Şafak'ın kendi fotoğrafı vardır.

- Mimar Sinan'ın yanında çırak olan birinin gözünden Osmanlı'yı anlattığı son romanı Ustam ve Ben 2013 yılında yayımlandı.

ESERLERİ:

* Kem Gözlere Anadolu
* Pinhan
* Şehrin Aynaları
* Mahrem
* Bit Palas
* Araf
* Beşpeşe (Murathan Mungan, Faruk Ulay, Celil Oker, Pınar Kür) 
* Med Cezir
* Baba ve Piç
* Siyah Süt
* Aşk
* Kâğıt Helva
* Firarperest
* İskender
* Şemspare
* Ustam ve Ben



BAYAN'IN DÜŞÜNCELERİ:

Elif Şafak'ın Mahrem adlı kitabını bir zamanlar okumaya başlayıp, yarıda hatta başından birkaç sayfa okuduktan sonra bırakmıştım. Bir kitabı kolay kolay bırakmam ama bana ağır gelmişti sanırım. Şimdi hayatını ve eserlerini inceledim ve bir daha okumak geldi içimden...

Birçok kitabı ilgimi çekti. En çokta Beşpeşe kitabı. Beş yazarın bir araya gelerek oluşturduğu bir kitap. 
Bakalım ne zaman kısmet olacak okumak :) Şimdilik hoşçakalın.

Sevgiler!

17 Ocak 2015 Cumartesi

#okuduklarım26: İncir Kuşları/Sinan Akyüz

Bu kitapta beni etkileyen şey, içinde barındırdığı aşk değilde savaşın gerçekleri oldu. Başlarda çok basit gibi geliyor. Hemen bir aşk hikâyesiyle karşılaşıyorsunuz. Fakat sayfalar ilerledikçe, kendinizi savaşın içinde bulunca bu basitlik kayboluyor...

Savaş nedir? Soykırım nedir? Günümüzde de evet savaşlar var. Ve biz 'savaş' kelimesini rahatlıkla kullanabiliyoruz. Çünkü hiç, bir gece yarısı bomba sesleriyle uyanmadık. Çocukların 'anne' diye seslenen çığlıklarını işitmedik. Eli silahlı bir askerle sokağın herhangi bir köşesinde karşı karşıya kalmadık...
Dışarıdan görebildiğimiz kadar biliyoruz. Savaşın asıl gerçek yüzünü bilmiyoruz. İnşallah ömrümüz boyuncada bu gerçekle karşılaşmayız...

Şöyle anlatacak olursam; kitapta güzel bir Boşnak kızına aşık iki genç olsa da, kızın gönlü birinden yanadır. Diğerini ise "kalbimde iki kişiye yer yok" diyerek reddediyor...
Bunun yanı sıra Bosnada savaş kapıya dayanıyor. Sırpların Müslüman Boşnaklara yönelik soykırımı anlatılıyor.

Sade bir dille yazılmış ama çok gerçekçi, okunması gereken bir roman... Sinan Akyüz'ün okuduğum ilk romanı oldu İncir Kuşları... Diğer kitapları da okunacak.

Sevgiler!

11 Ocak 2015 Pazar

HerPazarBirYazar #24: Ece Temelkuran

1973 yılında İzmir’de doğan gazeteci yazar Ece Temelkuran, 1991 yılında Bornova Anadolu Lisesi’ni, 1995 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1993 yılında Cumhuriyet gazetesinde gazeteciliğe başladı. İlk yazıları Patika dergisinde yayımlandı.

Kadın hareketi, siyasi tutuklu ve hükümlüler, Güneydoğu sorunu üzerine çalıştı, röportajlar yaptı. Almanya’da kadın hareketi üzerine bir araştırma yaptı. Ardından avukatlık ruhsatnamesini aldı ancak bu mesleği henüz icra etmedi.

Yurtiçinde ve dışında çeşitli dergilerde yazılar yazdı, CNN Türk’te muhabirlik yaptı. Dünya Sosyal Forum’unu izlemek için 2003′te Brezilya’ya, 2004′te Hindistan’a gitti. Venezüella’daki sosyalist devrimini ve Arjantin’de ekonomik krizden sonra oluşan halk hareketini inceledi. Bu harekete ilişkin yazıları “Buenos Aires’te Son Tango” adı altında yazı dizisi olarak Milliyet’te yayınlandı.

Milliyet gazetesinde “Kıyıdan” adlı köşesinde yazdı. Habertürk TV’de yayınlanan “Kıyıdan” adlı programı hazırlayıp sunan Temelkuran, Habertürk gazetesinde “Kıyıdan” adlı köşesinde yazdı. Bugüne kadar Nawaat, New Left Review, Le Monde Diplomatique, Global Voices Advocacy, Al Akhbar, New Statesman ve Guardian’da makaleleri yayımlandı.


ESERLERİ:

Şiir: Bütün Kadınların Kafası Karışıktır, İç Kitabı, Kıyı Kitabı, 
Deneme: Dışarıdan Kıyıdan Konuşmalar, İçeriden Kıyıdan Konuşmalar, İkinci Yarısı, Kayda Geçsin
Siyaset: Biz Burada Devrim Yapıyoruz Sinyorita!, Oğlum Kızım Devletim-Evlerden Sokaklara Tutuklu Anneleri, Ne Anlatayım Ben Sana!, Ağrı'nın Derinliği, 
Roman: Muz Sesleri, Düğümlere Üfleyen Kadınlar

BAYAN'IN DÜŞÜNCELERİ:

Fark ettim de ben hep erkek yazarlardan kitaplar okuyorum. Aslında bilerek değilde öyle denk geliyor :) Geçen gün Dr.Coffe blogunda Ece Temelkuran'dan bahsetmiş. Bende merak edip inceledim. Yeni kadın yazarlar keşfetme kararı aldım sonrasında. 
Beğenerek kitaplarını okuduğunuz kadın yazarlar var mı? Türk ya da Yabancı fark etmez. Gelecek haftalarda blogumda onlardan da bahsetmek isterim... Yorumlarınızı merakla bekliyorum :)

Sevgiler!

4 Ocak 2015 Pazar

HerPazarBirYazar #23: İhsan Oktay Anar




İhsan Oktay Anar, 1960 yılında Yozgat'ta dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini İzmir'de tamamladı. Lisans, master ve doktora öğrenimini Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde yaptı.  Aynı okuldan 2011 yılında, öğretim üyeliğinden emekli olmuştur.





ESERLERİ:

- Puslu Kıtalar Atlası
- Kitab-ül Hiyel
- Efrâsiyâb'ın Hikâyeleri
- Amat
- Suskunlar
- Yedinci Gün
- Galîz Kahraman


BAYAN'IN DÜŞÜNCELERİ:

Puslu Kıtalar Atlası kitabıyla tanınan bir yazar İhsan Oktay Anar. Benimde kitapları arasında en merak ettiğim kitabı. Ama daha okuyamadım. Tüm kitapları ilgimi çekti aslında. Böyle çok merak ettiğim ve bir kitabını okuyup, 'artık diğer kitaplarını okusam da olur' dediğim yazarlar olmuştu. Umarım öyle olmaz... Siz neler düşünüyorsunuz?

Sevgiler! :)