28 Aralık 2014 Pazar

HerPazarBirYazar #22: Hasan Ali Toptaş

1958 yılında Denizli’nin Çal ilçesinin Baklan kasabasında doğdu. Çocukluk yılları bu kasabada geçti.

Küçük yaşlarda, şoförlük yapan babasına dolmuş muavinliği yaparak yardımcı olmaya çalıştı.
Annesi hiç okula gidememiş bir ev hanımıdır.

Liseyi Çal’da bitirdi ve Uşak Meslek Yüksek Okulu’na girdi.

1980 öncesinin anarşi ortamında okula ancak bir yıl devam edebildi ve öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Askerlik hizmetini tamamlayarak 1981’de memurluk sınavına girdi ve Çivril Vergi Dairesinde veznedar olarak çalışmaya başladı.

1985’te Maliye Bakanlığının iki yıllık kurs sınavını kazanarak mesleki öğrenim görmek üzere Ankara’ya gitti. 1988’de, Maliye Bakanlığı’nın kursunu bitirip Sincan Vergi Dairesi’nde icra memuru olarak yeniden göreve başladı ve halen bu görevini sürdürmektedir.

ESERLERİ:

Öykü: Bir Gülüşün Kimliği, Yoklar Fısıltısı, Ölü Zamanlar Gezginleri
Roman: Sonsuzluğa Nokta, Gölgesizler, Kayıp Hayaller Kitabı, Bin Hüzünlü Haz, Uykuların Doğusu, Heba
Deneme: Harfler ve Notalar
Çocuk Romanı: Ben Bir Gürgen Dalıyım


BAYAN'IN DÜŞÜNCELERİ:

Hasan Ali Toptaş'ın eserlerini o kadar merak etmeme rağmen halen okuma fırsatı bulabilmiş değilim. Okumamış olduğuma üzülüyorum. En merak ettiğim kitapları Gölgesizler ve Bin Hüzünlü Yaz... Bakalım ne zaman kısmet olacak okumak...

Sevgiler!

27 Aralık 2014 Cumartesi

#okuduklarım25: Çalıkuşu/Reşat Nuri Güntekin

Bitirir bitirmez yazıyorum düşüncelerimi...

Birkaç gündür elimdeydi bu kitap. Okuma süremin bu kadar uzamasının tek nedeni kendini çok sevdirmesi... Yeni bir kitaba başlayabilmek için bitmesini beklemek yerine, bitirmemek için son sayfalarını yavaş yavaş okuduğum gerçeğini söylemeden edemeyeceğim...

Bu kadar mı bağlar bir kitap kendine? Bu kadar mı sevdirir?

Taaa en içten gelen duygularımla ağladım durdum okurken... Çalıkuşu bu yıl okuduğum ve beni gerçekten etkileyen ikinci kitap oldu....

Okumak için geç kaldığım bir kitap olduğunu düşünüyordum başlarda. Belki de geç kalmam çok daha iyi olmuştur. Ruh halinin; bir kitabın okunduğunda, kişide bırakacak izler için önemli bir etken olduğunu düşünüyorum. Ve bu kitap gerçekten tam zamanında okundu benim için.

Unutamayacağım, her zaman aklımın bir köşesinde kalacak olan nadide eserlerden...

Bir kız çocuğunun çılgın, komik halleriyle güzel bir hayatı hak etmesine karşın, yalnız ve güç bir yaşama sürüklenmesi ne büyük talihsizlik... Ve ne yazık ki bu zor yaşam öyle kolay kolay sona ermiyor da. Fakat her ne olursa olsun vakti geldiğinde hayat insanın karşısına mümkün olduğunca iyi insanlarda çıkarabiliyor... Bu iyi düşünceli insanlar hayatımızdan hiç eksik olmasın...

Çalıkuşu; kitaplığınızda yer alması gereken ve mutlaka okunması gereken bir eser.
Ben diyeceğimi dedim ve şimdi sıra sizde :)

Reşat Nuri Güntekin'in hayatı ve eserlerine buradan ulaşabilirsiniz.

Hepinize kocamaaan Sevgiler!

22 Aralık 2014 Pazartesi

#okuduklarım24: Melekler Zamanı/Fatma Erdek


Melekler Zamanı, Fatma Erdek'in ilk romanıymış. Ve benimde Fatma Erdek'ten okuduğum ilk kitap. Aslında kitaba başlamadan önce ön yargılarım vardı. Ama konu olarak bir nebzede olsa ilgimi çekmişti...

Kitabı okurken ki ruh halimi nasıl anlatsam size?
Bir sayfada o kadar güldükten sonra, sonraki sayfada gözlerim dolu dolu oluverdi... Farklı duygulara sürüklenip durdum. Gerçekten beni bu kadar etkileyeceğini tahmin etmemiştim. Hele yazarın ilk romanı olmasına rağmen hiç acemilik sezemedim. Duyguları gerçekten yaşatan bir kitaptı. Yazarın kalemine, yüreğine sağlık...

Size kitabın içeriğini anlatmak yerine arka kapak yazısını okutmak istiyorum...

" Yusuf ve Yesra... İki kardeş... Tek can... Ve onları ayıran babaları... Küçük Yusuf'u tarikatın emrine gönderirken, gencecik Yesra'yı yaşlı tarikat liderine eş olarak verir.

Sonra...

Sonra mücadeleci Yusuf'un tarikattan kaçışı ve Barlas oluşu. Hayatı keşfi. Mucizeleri ona getirdiği hayatının melekleri Nesil ve Ekin. İç içe geçmiş, soluk soluğa okunan bir adamın iki hayat mücadelesi. Yesra ve Yusuf'un yürek burkan, sarsan hikayesiyle irkilecek, Nesil ve Barlas'ın aşklarıyla yaşamın ne denli bir mucize olduğuna tanıklık edeceksiniz... "

Kitaba o kadar bağlanmış okurken bir ara o kadar ama o kadar şaşırdım ki, sonra  farkettim aslında arka kapağı daha dikkatli okusaymışım bu kadar şaşırmazmışım. Ama iyi ki öyle olmuş :) Belki o zaman kitabı bu kadar çok sevemezdim....

Sonuç olarak kitabı okumanızı tavsiye ederim. Yeni bir yazar tanımak, farklı bir kitap okumak istiyorsanız, okuyabilirsiniz...

Sevgiler!

7 Aralık 2014 Pazar

HerPazarBirYazar #21: Stefan Zweig

      Stefan Zweig, 28 Kasım 1881 tarihinde Avusturya- Viyana da dünyaya gelmiştir. Varlıklı bir ailede büyüyen Zweig, henüz küçük yaşta ciddi bir eğitim ile yetiştirilmiştir. İngilizce, Latince, Yunanca, Fransızca gibi dilleri konuşabilen Zweig, henüz lise çağlarından şiir yazmaya başlamıştır. Zweig için bu ilk gençliğinde, Alman şair Rilke’nin önemi çok büyüktür.

        Zweig’'ın kitapları 1933 yılında Nazi zulmüne uğrayan yapıtlar arasındadır. O yıllarda Nazilerin özellikler Yahudi kitaplarını toplatarak yakmaları ve Zweig’ın da Yahudi kökenli olması neticesinde evi basılmıştır. Daha sonra, ülkesini terk etmiştir. Ülkesini terke eden Zweig, Londra’ya yerleşir.

       1939 yılında “Kalbin Sabırsızlığı” adlı romanını yayımlayan Zweig, ilk evliliğini sonlandırmıştır. Daha sonra başka bir evlilik yapan Zweig, bir yandan da İngiliz vatandaşlığına geçmiştir. İngiltere’de bir süre yaşadıktan sonra Brezilya’ya yerleşir.

Burada çeşitli eserler kaleme alan Zweig, karısı ile birlikte 22 Şubat 1942 tarihinde intihar etmiştir.

-Stefan Zweig, ölmeden önce yazdığı mektupta intihar nedeni olarak; Hitlerin yarattığı kaosun ve faşist düzenin kalıcı olacağına inanması ve bu inançtan dolayı bir büyük bir umutsuzluk, karamsarlık hissettiğini dile getirmiştir.

ESERLERİ:

*Bir Kadının Yirmi Dört Saati
*Karışık Duygular
*Yarının Tarihi
*Satranç
*Dünün Dünyası
*Tehlikeli Merhamet
*Günlükler
*Bir Kadının 24 Saat ve Bir Yüreğinin Ölümü
*Ruh Yoluyla Tedavi
*Freud ve Öğretisi
...



BAYAN'IN DÜŞÜNCELERİ:

Stefan Zweig'in hiçbir kitabını okumadım daha. Fırsat olmamıştı. Ama yeni verdiğim kitap siparişindeki kitaplar arasında, Zweig'in bir kitabı da var. Yazar çok farklı bir hayat yaşamış ve intihar ederek hayata veda etmiş... Yazarın kalemini de çok merak ediyorum.
Sizin bana okuyup da, önermek istediğiniz bir kitabı var mı? Yorumlarınızı bekliyorum...

Sevgiler!

5 Aralık 2014 Cuma

#okuduklarım23: Damga/Reşat Nuri Güntekin


Merhaba! 

Reşat Nuri Güntekin'den okuduğum ilk kitap; Damga. Gayet akıcı ve güzel anlatımıyla bir çırpıda okunabilecek, anlamlı bir kitap...
Bir masalın gerçeğe dönüşüp, bir insanın hayatını nasıl değiştirdiğine şahit oluyorsunuz okuyunca. Aşk uğruna yaptığı fedakarlıkla yaşamını, hayallerini kaybediyor İffet. Aslında hiç yapmadığı kötü bir davranışla damgalanıp, hayatı boyunca bunun verdiği sıkıtıları yaşamak durumunda kalıyor. Ve bunun yıllar sonra bir aşk için değip değmeyeceğini ancak anlıyor.

Hayatta toplum tarafından hoş karşılanmayan davranışla anılmanın insanın başına gelebilecek en kötü olaylardan biri olduğunu, en sonundaysa boş bir şey için bunu yapmanın ne kadar acı bir şey olduğunu kavrıyorsunuz.

Reşat Nuri Güntekin'in okuduğum ilk eseri olduğundan diğer eserleriyle karşılaştıramayacağım ama bence okunması gereken, iyi bir eser. Osmanlıca'dan çevrilmiş olması, içinde birçok farklı kelime bulunmasıyla daha bir farklı oldu okumak benim için. Sayfa sonlarında kelime anlamlarına yer verilmiş ve bu kelimelerle cümleleri kendinizce anlamlandırıp tamamlamak, güncel romanlardan farklı olarak daha bir güzeldi bence :)

Arka kapakta da belirtildiği gibi; DAMGA, duygusal ilişkiler üzerine yazılmış etkileyici bir eser... Ben Reşat Nuri Güntekin'in diğer eserlerini de çok merak ettim. En kısa sürede okumayı düşünüyorum... Sizde bu romanı okuyabilirsiniz.

Sevgiler!